KUYRUKSUZ BÜYÜK MAYMUNLAR*
Fosil ve yaşayan insanları, kuyruksuz büyük maymunları,
maymunları ve prosimianları kapsayan zoolojik takıma primat adı verilmektedir.
Primatlar üzerinde yürütülen araştırmalar, insanın atasal geçmişi, özellikle de
hominidlerin sosyal yaşamlarının yeniden kurgulanması çalışmalarında önemli
bilgiler sağlamaktadır. Bu nedenle yerde yaşayan primatlar, özellikle de
kuyruksuz büyük maymunlar üzerinde
yürütülen bilimsel çalışmalar, biyolojik antropolojide insan evrimi hakkında
çıkarsamalar yapmada önemli bir yer tutmaktadır.
Taksonomik
sınıflamada insan ve kuyruksuz büyük maymunlar Hominoid adındaki üst aile
içerisinde yer almaktadır. Şempanze, goril ve insanın aynı üst aile içerisinde
yer alması beyin kapasitelerinden morfolojik özelliklerine, genetik yapılarından
toplumsal örgütlenmelerine ve sosyal organizasyonlarına kadar birçok özellik
açısından birbirlerine benzemelerinden kaynaklanmaktadır. Birbirleriyle
niceliksel açıdan farklılık gösteren kuyruksuz büyük maymunlarla insan, genetik
ve sosyal organizasyonlarına ilişkin birçok özelliği paylaşmaları, bunların
diğer maymunlara oranla daha yakın bir geçmişte ortak bir atadan
evrimleştiklerini göstermektedir.
Kuyruksuz büyük maymunlar ya da ponjidler orangutan, goril
ve şempanze olmak üzere üç farklı primat türünden oluşan bir hominid grubudur.
Bunlardan orangutanlar Asya’da Borneo ve
Sumatra adalarında; şempanzeler Batı ve Orta Afrika ile Doğu Afrika’nın Turkana
gölü yakınlarındaki ormanlık alanlarında; goriller ise Orta Afrika’nın doğu ve
batı bölgelerinde yaşamaktadırlar. Asya’nın güneydoğusunda, özellikle Malezya’daki ormanlık alanlarda
yaşayan jibonlar ve siamanglar kuyruksuz büyük maymunlar arasında yer almakla
birlikte, bunlar Hilobatidae ailesini
oluşturmaktadırlar. Bu başlık altında
ponjidlerin ortak özellikleri, gösterdikleri farklılıklar ve sosyal
organizasyonlarına değinilmektedir.
Kuyruksuz büyük maymunlar insan dışındaki primatlar arasında
en büyük ve ağır olanlarıdır.orangutanlar 40 ila 140 kilo ağırlığında, goriller
ise 80 ila 200 kilo ağırlığındadır. Bu ağırlıkların alt sınırları dişilerde üst
sınırları ise erkeklerde gözlenmektedir. Bu değerler dişilerle erkekler
arasında cinsiyete dayalı boyu farklılığının hangi düzeyde olduğunun açık
kanıtıdır.
Büyük oranda vejeteryan bir beslenmeye sahip olan kuyruksuz
büyük maymunlarda hayvan proteinine ihtiyaç ya yoktur, ya da oldukça azdır.
Büyük oranda meyveyle beslenen gorillerin tersine şempanzeler karınca, yumurta,
tırtıl ve küçük hayvanları da besinlerine dahil etmişlerdir. Orangutanlar ise
meyve, yaprak ve filizlerle beslenmektedirler. Kuyruksuz büyük maymunlarda
köpek dişleri oldukça iridir. Diğer dişlerin boyutlarını aşan köpek dişlerinin
karşı çenelerde yerleştikleri boşluklar mevcuttur. Bu boşluklardan üstteki
köpek dişlerinin önünde, alttaki ise köpek dişleri ile azılar arasında yer
almaktadır. Ön dişleri ileriye doğru hafif bir şekilde çıkıntı yapan kuyruksuz
büyük maymunların azı dişlerinin tüberkülleri
birbirlerinden ayrıktır. Çeneleri iri ve ileri doğru çıkıntılıdır.
Ancak, insanda altçenenin ön kısmının ileri doğru kıvrılmasından kaynaklanan
menton çıkıntısı kuyruksuz büyük maymunlarda yoktur. Altçenelerinin ön kısmı
geriye doğru eğimlidir. Çeneleri U biçimlidir. Erkeklerin çene ve dişleri
dişilerinkinden daha iridir. Güçl çenelere sahip olan kuruksuz büyük
maymunlarda çiğneme kasları da oldukça kuvvetlidir. Çiğneme kasları yan tarafta değil tepe
kısmında kafayla birleşmektedir.
Özellikle erkeklerde kafatasının tepesinde, çiğneme kaslarının yapıştığı
horoz ibiği biçiminde kemik bir çıkıntı mevcuttur. Sagittal crest adı verilen bu çıkıntı,
çenelerin boyutu ve kafanın büyüklüğü ile ilintilidir. Erkek orangutan ve erkek
gorillerde mevcut olan bu çıkıntı nadir de olsa şempanzelerin erkeklerinde de
bulunmaktadır. Kaş kemerleri belirgin derecede gelişim göstermekte, gözlerin
üzerinde bir siperlik biçiminde ileri doğru çıkıntı yapmaktadır. Alın geriye
kaçık, alın çıkıntısı yoktur. Ortalama beyin kapasiteleri şempanzede 390,
orangutanda 425, gorilde ise 525 cm3 tür.
Yarı
dik duruş pozüsyonuna sahip olan kuyruksuz büyük maymunların uyluk ve kaval
kemiklerinin eksenleri düz konuma gelmemektedir. Benzer durum kalça kemeri ile
uyluk kemikleri için de geçerlidir. Bu nedenle iki ayak üzerine kaltıklarında
bile insandaki gibi dik duruş pozüsyonuna sahip olamamaktadırlar. Eğik duruş
pozüsyonu nedeniyle, kafalarını taşıyan ense kasları oldukça güçlüdür. Ense
kaslarının kafaya birleştiği alanda güçlü bir kemik bağlantısı mevcuttur.
Kafatası ile omurganın birleştiği, omuriliğin geçtiği delik insandan farklı olarak
kafanın arka kısmında yer almaktadır. Elleri ve ayaklarında beş parmak bulunan
kuyruksuz büyük maymunların ayakları da elleri gibi tutucu özellik
taşımaktadır. İnsandan daha kısa baş parmakları olduğu için başparmakla diğer
parmaklarının karşılaşması sonucunda meydana gelen hassas kavrama yeteneği
gelişmemiştir. Beyin kapasiteleri diğer primatlardan büyük ancak insandan
oldukça küçüktür.
İnsan gibi uzun ömürlü olmamalarına karşın doğal
yaşamlarında 40 yaşını aşmış kuyruksuz büyük maymuna pek rastlanmaz. Büyümeleri
diğer hayvanlara ve insan dışındaki primatlara göre yavaştır. İlk iki yıldaki
büyüme biçimleri insana benzemektedir. Erişkinlik dönemine çok kısa bir
çocukluktan sonra giren kuyruksuz büyük maymunlarda erişkinlik aşamasında
cinsiyetler arasında belirgin bir boyut farklılığı mevcuttur. Boyut farklılığı
goril ve orangutanda ileri derecede iken şempanzelerin erkek ve dişileri
yaklaşık aynı boyuta sahiptir. Arkalarında hafif gelişim gösteren oturma
yastıkçıkları mevcuttur. Oturma yastıkçıkları şempanzelerde çiftleşme esnasında
orangutanlarda ise hamilelik dönemlerinde şişmekte ve renk değiştirmektedir.
Orangutanlar kızıl ya da kızılımsı kahverengi, şempanzeler siyah, goriller ise
gri ve grimsi siyah renklidirler.
Sosyal gruplar halinde yaşayan kuyruksuz büyük maymunlar
arasında şepanzeler dişil grupları oluşturmaktadır. Dişiler ile üretkenlik
aşamasına ulaşmamış erkekler grubun esas üyelerini oluşturmaktadır. Gruptaki
süreklilikleri nedeniyle dişiler arasında bağ kuvvetlidir. Gruptan ayrılan erkekler
zaman zaman esas gruplarına dönmekle birlikte, genelde ayrı yaşamayı tercih
etmektedirler. Şempanzelerde birbirlerine komşu grupların oluşturduğu daha
büyük gruplar meydana getirmektedirler. Gorillerde dişiler ve erişkinliğe
ulaşmamış çocuklar ve bebeklerden oluşan grup, baskın erkek bir goril (gümüş
sırt) tarafından yönlendirilmektedir. Erişkinliğe ulaşan erkek ve dişiler esas
gruplarını terk ederek başka gruplara
katılmakta ya da yeni gruplar oluşturmaktadırlar. Orangutanlarda ana grup
dişiler ve çocuklardan oluşmakta, erkekler yalnız dolaşmaktadır. Ancak, besin
kıtlığı ve dışarıdan gelen tehlikelerde erkekler de gruba
katılabilmektedir.
Kuyruksuz büyük maymunlarda davranışlar kalıtsal yapı
tarafından belirlenmemektedir. Bu nedenle kuyruksuz büyük maymunlarda insanın
kendine özgü olduğunu düşündüğü birçok davranışla karşılaşılmaktadır. Bunlar
arasında avlanma, alet yapımı ve kullanımı, iletişim ve öğrenme gibi
davranışlar ilk akla gelenlerdir. Tasarlayarak alet üretimi insan dışındaki
canlılarda da mevcuttur. Ancak şempanzeler bu konuda insanla daha fazla şey
paylaşmaktadır. Yabanıl şempanzeler düzenli olarak alet yapmaktadır. Şempanze
su içmek için yaprakları çiğner, örseleyerek sünger haline dönüştürür, ardından
suya daldırarak yaprakların su emmesini sağlar ve ağzına götürerek su emmesini
sağlar ve ağzına götürerek suyu içer. Şempanzeler bir tür karınca olan
termitleri avlayabilmek için yeşil ağaç dallarını seçer, yapraklarını koparır,
kabuğu sıyırdıktan sonra onu ustaca termit yuvasına sokarak dalların üzerine
termitlerin yapışmasını sağlar. Ceviz kırmak için odun parçalarını hassas bir
şekilde kullanır. Yavrular alet kullanımını öğrenme yoluyla grubun erişkin
bireylerinden kazanır. Alet yapımında orangutanlar ve goriller şempanzeler
kadar yetenekli değildirler. Goriller ve
şempanzeler uyumak için kendilerine yaprak ve dallardan oluşan yataklar
hazırlarlar.
Ses telleri insan gibi konuşmaya uygun olmamakla birlikte,
konuşma yetisi insanların kuyruksuz büyük maymunlarla paylaştığı yetilerden
biridir. Ancak insanla diğer kuyruksuz büyük maymunlar arasında konuşmanın
sistemi açısından nicelik farklılığı mevcuttur. Şempanzelerde 25 farklı sesten
oluşan çığlık sistemi mevcuttur. Şempanzelerin çıkardığı çığlıklar, yalnızca
bir durum için geçerlidir. Besin ve tehlikeyi aynı anda iletme şansları mevcut
değildir. Bu sesler birbrleriyle birleştirilemez. İnsanlar gibi ses
çıkaramamakla birlikte şempanze, goril ve orangutan gibi kuyruksuz büyük
maymunlar işaret dilini öğrenerek insanla iletişim kurabilmektedir. Sağırların
kullandığına benzer bir işaret dilini öğrenebildiği birçok araştırmayla
kanıtlanan şempanze, goril ve orangutanların öğrendikleri dili, gruplarının
diğer üyelerine de öğretebildikleri, küfrettikleri, hatta yalan söyledikleri
belirlenmiştir. Yabanıl ortamda anlamlı işaret sistemini üretemeyen kuyruksuz
büyük maymunların dil konusunda ilkel bir yetiye sahip oldukları oldukça
açıktır.
Kuyruksuz büyük maymunlar arasında yalnızca şempanzelerde
aavlanma gözlemlenmiştir. Avlarını basitçe yakalayıp öldürmesine karşın, erkek
şempanzelerin bazen karmaşık bir avlanma biçimini sergiledikleri de
belirlenmiştir. Daha fazla vejeteryan beslenmeye sahip olan goril ve
orangutanlarda avlanma gözlemlenmemiştir.
Kuyruksuz büyük maymunlar yalnızca morfolojik ve davranışsal
özellikleriyle değil, genetik yapılarıyla da insana büyük benzerlikler
göstermektedir. Genetik olarak en yakın akrabası olan şempanzelerle insan
arasındaki genetik farklılık yalnızca %1,2 dir. Morfolojik açıdan birbirlerine
daha fazla benzedikleri varsayılan şempanze ve goril arasındaki farklılık da
yalnızca %1,2 dir. Bu ise şempanzenin insana olan biyolojik uzaklığı ile gorile
olan uzaklığının aynı olduğunu göstermektedir. İnsan ile goril arasındaki
genetik farklılıklar %1,4 iken orangutan insana en az benzeyen kuyruksuz büyük
maymunu oluşturmaktadır. İnsanla orangutan arasındaki genetik farklılık %2,2
dir. Genetik farklılıklardan hareketle çalışmalar, insan ile şempanzenin ortak
atadan ayrılmasının yaklaşık 5 ila 8 milyon yıl önce gerçekleştiğini, bu
iikilinin goril ve orangutanla olan ortak atalarından ayrılmanın ise 10 milyon
yıl ve daha önce gerçekleştiğini göstermiştir.
* Kudret Emiroğlu ve Suavi Aydın tarafından hazırlanan Antropoloji
Sözlüğü’nden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder