29 Mart 2014 Cumartesi


KUYRUKSUZ  BÜYÜK  MAYMUNLAR*

              Fosil ve yaşayan insanları, kuyruksuz büyük maymunları, maymunları ve prosimianları kapsayan zoolojik takıma primat adı verilmektedir. Primatlar üzerinde yürütülen araştırmalar, insanın atasal geçmişi, özellikle de hominidlerin sosyal yaşamlarının yeniden kurgulanması çalışmalarında önemli bilgiler sağlamaktadır. Bu nedenle yerde yaşayan primatlar, özellikle de kuyruksuz büyük maymunlar  üzerinde yürütülen bilimsel çalışmalar, biyolojik antropolojide insan evrimi hakkında çıkarsamalar yapmada önemli bir yer tutmaktadır.
                Taksonomik sınıflamada insan ve kuyruksuz büyük maymunlar Hominoid adındaki üst aile içerisinde yer almaktadır. Şempanze, goril ve insanın aynı üst aile içerisinde yer alması beyin kapasitelerinden morfolojik özelliklerine, genetik yapılarından toplumsal örgütlenmelerine ve sosyal organizasyonlarına kadar birçok özellik açısından birbirlerine benzemelerinden kaynaklanmaktadır. Birbirleriyle niceliksel açıdan farklılık gösteren kuyruksuz büyük maymunlarla insan, genetik ve sosyal organizasyonlarına ilişkin birçok özelliği paylaşmaları, bunların diğer maymunlara oranla daha yakın bir geçmişte ortak bir atadan evrimleştiklerini göstermektedir.
               Kuyruksuz büyük maymunlar ya da ponjidler orangutan, goril ve şempanze olmak üzere üç farklı primat türünden oluşan bir hominid grubudur. Bunlardan orangutanlar Asya’da  Borneo ve Sumatra adalarında; şempanzeler Batı ve Orta Afrika ile Doğu Afrika’nın Turkana gölü yakınlarındaki ormanlık alanlarında; goriller ise Orta Afrika’nın doğu ve batı bölgelerinde yaşamaktadırlar. Asya’nın güneydoğusunda,  özellikle Malezya’daki ormanlık alanlarda yaşayan jibonlar ve siamanglar kuyruksuz büyük maymunlar arasında yer almakla birlikte, bunlar  Hilobatidae ailesini oluşturmaktadırlar.  Bu başlık altında ponjidlerin ortak özellikleri, gösterdikleri farklılıklar ve sosyal organizasyonlarına değinilmektedir.
Kuyruksuz büyük maymunlar insan dışındaki primatlar arasında en büyük ve ağır olanlarıdır.orangutanlar 40 ila 140 kilo ağırlığında, goriller ise 80 ila 200 kilo ağırlığındadır. Bu ağırlıkların alt sınırları dişilerde üst sınırları ise erkeklerde gözlenmektedir. Bu değerler dişilerle erkekler arasında cinsiyete dayalı boyu farklılığının hangi düzeyde olduğunun açık kanıtıdır.
              Büyük oranda vejeteryan bir beslenmeye sahip olan kuyruksuz büyük maymunlarda hayvan proteinine ihtiyaç ya yoktur, ya da oldukça azdır. Büyük oranda meyveyle beslenen gorillerin tersine şempanzeler karınca, yumurta, tırtıl ve küçük hayvanları da besinlerine dahil etmişlerdir. Orangutanlar ise meyve, yaprak ve filizlerle beslenmektedirler. Kuyruksuz büyük maymunlarda köpek dişleri oldukça iridir. Diğer dişlerin boyutlarını aşan köpek dişlerinin karşı çenelerde yerleştikleri boşluklar mevcuttur. Bu boşluklardan üstteki köpek dişlerinin önünde, alttaki ise köpek dişleri ile azılar arasında yer almaktadır. Ön dişleri ileriye doğru hafif bir şekilde çıkıntı yapan kuyruksuz büyük maymunların azı dişlerinin tüberkülleri  birbirlerinden ayrıktır. Çeneleri iri ve ileri doğru çıkıntılıdır. Ancak, insanda altçenenin ön kısmının ileri doğru kıvrılmasından kaynaklanan menton çıkıntısı kuyruksuz büyük maymunlarda yoktur. Altçenelerinin ön kısmı geriye doğru eğimlidir. Çeneleri U biçimlidir. Erkeklerin çene ve dişleri dişilerinkinden daha iridir. Güçl çenelere sahip olan kuruksuz büyük maymunlarda çiğneme kasları da oldukça kuvvetlidir.  Çiğneme kasları yan tarafta değil tepe kısmında kafayla birleşmektedir.  Özellikle erkeklerde kafatasının tepesinde, çiğneme kaslarının yapıştığı horoz ibiği biçiminde kemik bir çıkıntı mevcuttur.  Sagittal crest adı verilen bu çıkıntı, çenelerin boyutu ve kafanın büyüklüğü ile ilintilidir. Erkek orangutan ve erkek gorillerde mevcut olan bu çıkıntı nadir de olsa şempanzelerin erkeklerinde de bulunmaktadır. Kaş kemerleri belirgin derecede gelişim göstermekte, gözlerin üzerinde bir siperlik biçiminde ileri doğru çıkıntı yapmaktadır. Alın geriye kaçık, alın çıkıntısı yoktur. Ortalama beyin kapasiteleri şempanzede 390, orangutanda 425, gorilde ise 525 cm3 tür.
                Yarı dik duruş pozüsyonuna sahip olan kuyruksuz büyük maymunların uyluk ve kaval kemiklerinin eksenleri düz konuma gelmemektedir. Benzer durum kalça kemeri ile uyluk kemikleri için de geçerlidir. Bu nedenle iki ayak üzerine kaltıklarında bile insandaki gibi dik duruş pozüsyonuna sahip olamamaktadırlar. Eğik duruş pozüsyonu nedeniyle, kafalarını taşıyan ense kasları oldukça güçlüdür. Ense kaslarının kafaya birleştiği alanda güçlü bir kemik bağlantısı mevcuttur. Kafatası ile omurganın birleştiği, omuriliğin geçtiği delik insandan farklı olarak kafanın arka kısmında yer almaktadır. Elleri ve ayaklarında beş parmak bulunan kuyruksuz büyük maymunların ayakları da elleri gibi tutucu özellik taşımaktadır. İnsandan daha kısa baş parmakları olduğu için başparmakla diğer parmaklarının karşılaşması sonucunda meydana gelen hassas kavrama yeteneği gelişmemiştir. Beyin kapasiteleri diğer primatlardan büyük ancak insandan oldukça küçüktür.
İnsan gibi uzun ömürlü olmamalarına karşın doğal yaşamlarında 40 yaşını aşmış kuyruksuz büyük maymuna pek rastlanmaz. Büyümeleri diğer hayvanlara ve insan dışındaki primatlara göre yavaştır. İlk iki yıldaki büyüme biçimleri insana benzemektedir. Erişkinlik dönemine çok kısa bir çocukluktan sonra giren kuyruksuz büyük maymunlarda erişkinlik aşamasında cinsiyetler arasında belirgin bir boyut farklılığı mevcuttur. Boyut farklılığı goril ve orangutanda ileri derecede iken şempanzelerin erkek ve dişileri yaklaşık aynı boyuta sahiptir. Arkalarında hafif gelişim gösteren oturma yastıkçıkları mevcuttur. Oturma yastıkçıkları şempanzelerde çiftleşme esnasında orangutanlarda ise hamilelik dönemlerinde şişmekte ve renk değiştirmektedir. Orangutanlar kızıl ya da kızılımsı kahverengi, şempanzeler siyah, goriller ise gri ve grimsi siyah renklidirler.
Sosyal gruplar halinde yaşayan kuyruksuz büyük maymunlar arasında şepanzeler dişil grupları oluşturmaktadır. Dişiler ile üretkenlik aşamasına ulaşmamış erkekler grubun esas üyelerini oluşturmaktadır. Gruptaki süreklilikleri nedeniyle dişiler arasında bağ kuvvetlidir. Gruptan ayrılan erkekler zaman zaman esas gruplarına dönmekle birlikte, genelde ayrı yaşamayı tercih etmektedirler. Şempanzelerde birbirlerine komşu grupların oluşturduğu daha büyük gruplar meydana getirmektedirler. Gorillerde dişiler ve erişkinliğe ulaşmamış çocuklar ve bebeklerden oluşan grup, baskın erkek bir goril (gümüş sırt) tarafından yönlendirilmektedir. Erişkinliğe ulaşan erkek ve dişiler esas gruplarını terk ederek  başka gruplara katılmakta ya da yeni gruplar oluşturmaktadırlar. Orangutanlarda ana grup dişiler ve çocuklardan oluşmakta, erkekler yalnız dolaşmaktadır. Ancak, besin kıtlığı ve dışarıdan gelen tehlikelerde erkekler de gruba katılabilmektedir. 
Kuyruksuz büyük maymunlarda davranışlar kalıtsal yapı tarafından belirlenmemektedir. Bu nedenle kuyruksuz büyük maymunlarda insanın kendine özgü olduğunu düşündüğü birçok davranışla karşılaşılmaktadır. Bunlar arasında avlanma, alet yapımı ve kullanımı, iletişim ve öğrenme gibi davranışlar ilk akla gelenlerdir. Tasarlayarak alet üretimi insan dışındaki canlılarda da mevcuttur. Ancak şempanzeler bu konuda insanla daha fazla şey paylaşmaktadır. Yabanıl şempanzeler düzenli olarak alet yapmaktadır. Şempanze su içmek için yaprakları çiğner, örseleyerek sünger haline dönüştürür, ardından suya daldırarak yaprakların su emmesini sağlar ve ağzına götürerek su emmesini sağlar ve ağzına götürerek suyu içer. Şempanzeler bir tür karınca olan termitleri avlayabilmek için yeşil ağaç dallarını seçer, yapraklarını koparır, kabuğu sıyırdıktan sonra onu ustaca termit yuvasına sokarak dalların üzerine termitlerin yapışmasını sağlar. Ceviz kırmak için odun parçalarını hassas bir şekilde kullanır. Yavrular alet kullanımını öğrenme yoluyla grubun erişkin bireylerinden kazanır. Alet yapımında orangutanlar ve goriller şempanzeler kadar yetenekli değildirler.  Goriller ve şempanzeler uyumak için kendilerine yaprak ve dallardan oluşan yataklar hazırlarlar.
Ses telleri insan gibi konuşmaya uygun olmamakla birlikte, konuşma yetisi insanların kuyruksuz büyük maymunlarla paylaştığı yetilerden biridir. Ancak insanla diğer kuyruksuz büyük maymunlar arasında konuşmanın sistemi açısından nicelik farklılığı mevcuttur. Şempanzelerde 25 farklı sesten oluşan çığlık sistemi mevcuttur. Şempanzelerin çıkardığı çığlıklar, yalnızca bir durum için geçerlidir. Besin ve tehlikeyi aynı anda iletme şansları mevcut değildir. Bu sesler birbrleriyle birleştirilemez. İnsanlar gibi ses çıkaramamakla birlikte şempanze, goril ve orangutan gibi kuyruksuz büyük maymunlar işaret dilini öğrenerek insanla iletişim kurabilmektedir. Sağırların kullandığına benzer bir işaret dilini öğrenebildiği birçok araştırmayla kanıtlanan şempanze, goril ve orangutanların öğrendikleri dili, gruplarının diğer üyelerine de öğretebildikleri, küfrettikleri, hatta yalan söyledikleri belirlenmiştir. Yabanıl ortamda anlamlı işaret sistemini üretemeyen kuyruksuz büyük maymunların dil konusunda ilkel bir yetiye sahip oldukları oldukça açıktır.
Kuyruksuz büyük maymunlar arasında yalnızca şempanzelerde aavlanma gözlemlenmiştir. Avlarını basitçe yakalayıp öldürmesine karşın, erkek şempanzelerin bazen karmaşık bir avlanma biçimini sergiledikleri de belirlenmiştir. Daha fazla vejeteryan beslenmeye sahip olan goril ve orangutanlarda avlanma gözlemlenmemiştir.
                     Kuyruksuz büyük maymunlar yalnızca morfolojik ve davranışsal özellikleriyle değil, genetik yapılarıyla da insana büyük benzerlikler göstermektedir. Genetik olarak en yakın akrabası olan şempanzelerle insan arasındaki genetik farklılık yalnızca %1,2 dir. Morfolojik açıdan birbirlerine daha fazla benzedikleri varsayılan şempanze ve goril arasındaki farklılık da yalnızca %1,2 dir. Bu ise şempanzenin insana olan biyolojik uzaklığı ile gorile olan uzaklığının aynı olduğunu göstermektedir. İnsan ile goril arasındaki genetik farklılıklar %1,4 iken orangutan insana en az benzeyen kuyruksuz büyük maymunu oluşturmaktadır. İnsanla orangutan arasındaki genetik farklılık %2,2 dir. Genetik farklılıklardan hareketle çalışmalar, insan ile şempanzenin ortak atadan ayrılmasının yaklaşık 5 ila 8 milyon yıl önce gerçekleştiğini, bu iikilinin goril ve orangutanla olan ortak atalarından ayrılmanın ise 10 milyon yıl ve daha önce gerçekleştiğini göstermiştir.

* Kudret Emiroğlu ve Suavi Aydın tarafından hazırlanan Antropoloji Sözlüğü’nden alınmıştır.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder